önce çok ufak bi açıklama yapmam gerekmekte televizyonunu yeni açan sevgili seyirci. sanırım ilk yazı olacak bu blogta. o açıdan bunu yapayım diye uygun gördüm. artık ben yazarken diğer arkadaşlarımdan biri de ilk yazıyı girivermiş olursa da canım sağolsun. bu blogta biz bu 4 genç işte bazı konularda olsun ya da bazı şeylerden yola çıkıp kafamıza gelenleri yazacağız falan. öyle bi blog olacak bu. haber vereyim dedim. açılışı da yaptık. ilk haftamızın konusuna gelebiliriz
ilk haftamızın konusu oscarlar oldu. hazır tazeyken yazalım istedik. o yüzden öncelikle şunu paylaşayım. elinizde hazır liste olsun => şu
göreceğiniz üzere oscarlarımız birkaç film üzerinde biraz yoğunlaşmış durumdalar. kendileri Black Swan 8.5 imdb puanlı, Inception 8.9 puanlı, The King's Speech 8.4 puanlı, The Social Network 8.1 puanlı, bir de Alice In Wonderland 6.6 puanlı. bunlar almış genel olarak ödülleri. aradalarda da 2-3 taneyi başka filmlere serpiştirmişler.
tabi ben aşırı ilgili biri olmadığımdan dolayı gecenin köründe ayakta kalmadım izlemek için ödül törenini. ama eminim ki şahane bir şey olmuştur. kırmızı halıda geçidi izlemek falan. en son emmy ödüllerinin büyük bir kısmını izlemiştim oradan biliyorum nasıl güzel görünebildiğini bu tip törenlerin.
aslında filmlerin hepsi hakkında kısa kısa yorumlar yapmak isterdim ancak aralarından bi insepşını izledim. bi de Alisi. onlar da aldıkları ödülleri hak etmişler diyebilirim ama ben. zaten Aliste Tim Burton gibi bi adam yönetmen olmuşken, bu filmin en iyi kostüm tasarımı ödülü gibi bir şey almaması çok ayıp olurdu bence. o değil de Alis nedir ya? özel isimleri ne zamandan beri Türkçeye çeviriyoruz sevgili çevirmenler bi ara uğrayın bana da öğretin o işin istisnai durumlarını falan. sonra The King's Speech adlı filmin çevirisinin de Zoraki Kral oluşu falan. hiç hoş şeyler değil yani
insepşın da şöyle güzel bir terim kattı bize. insepşın yapmak gibi. onun için de tebrik ediyorum kendilerini.
Black Swan'ın ülkemizde neden o kadar geç gösterime girdiğini emin olun çok merak ediyorum. tamam internetten falan indirip izleyebilirdim de şu anda bile zaten kapalı olan bi sitede yazı yazıyorum. bi de onu yapsaydım mahkeme beni falan da kapatırdı. hiç lazım değil. o açıdan yani. ama en kısa sürede izlemek istiyorum Black Swan'ı da The King's Speech'i de.
bunlar dışında da bence ben Colin Firth ile kapışabilirim best actor kategorisinde. öyle inanıyorum. o yüzden dedim o ödül benimdi diye zaten. neyse. umarım seneye birileri beni filme çeker de görür ne kadar iyi oyuncu olup da etraftakilere bir şey hissettirmeden neler yaşadığımı görebilir sanat camiası da.
ilk yazım için şimdiklik bu kadar televizyonunu şimdiye kadar kapatmama becerisi gösterebilmiş seyirci. beni izlediğiniz için teşekkür eder. haftaya görüşmek temennilerimi iletirim..
ha bi de dipnot: biz bazen böyle konu bulmakta falan zorlanabiliriz. herhangi bir konu veya şey gelirse hakkında 4 farklı şey duymak istediğiniz. bi yorum bırakıverseniz değerlendirmeye alırız bence biz ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder